Loading...

X. Bakü Uluslararası Kitap Fuarı Onur Yazarı Rövşen Abdullaoğlu’nun Okurlarla Buluşması Gerçekleşti

X. Bakü Uluslararası Kitap Fuarı çerçevesinde fuarın onur yazarı Rövşen Abdullaoğlu okurlarıyla buluştu.

Yazar, önce bir yıllık faaliyetleri hakkında bilgi vererek eserlerinin ülke içinde ve dışında gördüğü ilgiden bahsetti.

R. Abdullaoğlu, son bir yıl içinde daha çok toplumsal faaliyetlerde bulunduğunu vurgulayarak hem kitapların tanıtımı hem de Kültür Bakanlığı’nın grant projesi kapsamında eğitim kurumlarında çocuklar arasında psikolojik sağlığı destekleyen toplantılar yaptığını belirtti. Film alanında da yeniliklerin olduğunu, Bu Şehirde Kimse Yok Mu? romanından uyarlanan 40 bölümlük bir dizi senaryosu yazdığını ve dizinin ilk sezonunun yayında olduğunu hatırlattı.

“Yurt dışında da pek çok faaliyetimiz oldu: Kitap fuarları ve etkinliklerde yer aldık. Yabancı ülkelerin Abaddon ve diğer eserlerim için film çekilmesi ve kitapların çevrilerek satılması tekliflerini değerlendirmeyi düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl yurt dışındaki kanallarda eserlerimden uyarlanan ilk filmi izleme şansımızın olacağını umuyorum.”

Buluşma sırasında yazar, Bu Şehirde Kimse Yok Mu? kitabının yedi dile çevrildiği ve fuara kitabın Azerbaycan dilindeki otuzuncu baskısının getirildiği bilgisini de okurlarıyla paylaştı.

R. Abdullaoğlu: “Bu durum, ülkemizde kitaba olan ilgi ve sevginin göstergesi. Bu, genel anlamda Azerbaycan yazını için bir başarıdır. Bizim alanda rakip yoktur; hepimiz aynı cephedeyiz. Kitaba ilginin artması, okurların entelektüel seviyesinin bir göstergesi ve toplum için büyük bir kazanımdır. Zira yabancı ülkeler, eserin çevrilip yayımlanmasına karar verirken o kitabın kendi ülkesindeki okunma oranlarına bakarlar.

Kanada’nın ünlü bir yayınevi bu açıdan yaklaşarak Bu Şehirde Kimse Yok Mu? kitabını çevirip yayımladı. Kitabımın tanıtımı bu yıl Frankfurt Uluslararası Kitap Fuarı’nda yapılacak. Orada bir imza günü de olacak. Bu durum, ülkemizin edebiyatının uluslararası arenaya çıkması anlamına geliyor ve eminim ki gelecek nesillerin de bu alanda büyük işler başarmasını sağlayacaktır. Çünkü ülkemizde çok yetenekli gençler var. Bir kitap bir ülkenin kaderini değiştirebilir – bir halkı ya çöküşe ya da ilerlemeye götürebilir. Sahip olduklarımızı okuyarak ve eğitimle kazandık. Başarılarımızı kitaplara borçluyuz,” diye bilgi verdi. Sahip olduklarımızı okuyarak ve eğitimle kazandık. Başarılarımızı kitaplara borçluyuz,” diye bilgi verdi

Yazar, “Bir yazar kendi eserini yazarken ağlamıyorsa, okur da ağlamaz,” diyerek şunları ekledi:

“Kitabı yazarken tamamen eserin etkisi altında kalıyorum. Eserlerimin ilk okuyucusu kendimim. Eğer beni tatmin ediyorsa, etkiliyorsa, okuru da etkileyecektir, diyorum. Gerçek bir yazar, karakterlerinin her birinin iç dünyasını hissedebilendir. Kendinizi karakterlerin yerine koyarak onların duygularını yaşıyorsanız, eser güzel olacaktır. O anda aynı duyguyu yakalayamıyor, atmosferi hissedemiyorsam, o bölümü bırakıp eserin başka bir kısmını yazarım. Fakat yarım kalan kısım zihnimde kalır ve bir süre sonra aniden o konuşmayı nasıl tamamlayacağım hakkında fikirler oluşur. Hemen bu fikirleri bir yere not alıp daha sonra üzerinde çalışırım. Bu yüzden kitaplarım parça parça oluşur, ardışık olarak tamamlanmaz. Bir bölümü yazarken kendimi zorlamam. Bazen birkaç sahneyi paralel olarak yazmaya başlarım. Yani aynı anda birkaç eser üzerinde çalışabiliyorum. Eserlerimde insanlara anlatmak istediğim, her negatif insanın içinde bir nur, her nurlu insanın içinde bir karanlık olduğudur. Bir insan bir meleğe ya da şeytana dönüşebilir. Bu nedenle bir insanı tamamen aydınlık ya da karanlık bir varlık olarak değerlendiremeyiz,” diyerek en önemli amacının okuyucularına faydalı olmak olduğunu belirtti.

Etkinlikte yazara, eserlerinin görme engelliler için seslendirilmiş sesli kitap formatı hediye edildi. Daha sonra yaklaşık 6 saat süren bir imza günü gerçekleşti.

İLGİNÇ

İlgili Makaleler